İyiden Mükemmel Kliniğe

İyi bir klinik, mükemmel bir klinik haline gelebilir mi ve eğer gelebilirse, nasıl? Sadece iyi olmak ile yetinmeli miyiz? Hep birlikte iyiden mükemmele yapılan yolculuğun, içsel dinamikleri hakkında fikir sahibi olmaya çalışacağız.

“İyi mükemmelin düşmanıdır. İşte bu nedenledir ki, mükemmel hale gelebilen çok az şeyimiz bulunuyor.” Jim Collins "Built to Last" isimli kitabında iyi ve mükemmeli çok güzel şekilde ayrıştırmayı başarmış.

Çok az insan mükemmel yaşama kavuşabiliyor, çünkü iyi bir yaşamla yetinmek çok daha kolay geliyor. Şirketlerin çok büyük bir kısmı, oldukça iyi hale gelebildikleri için, mükemmelleşemiyorlar. Bu da onların en önemli sorunu oluyor. Kliniklerin de büyük çoğunluğu ise "mükemmel" değil, sadece "iyi"ler.

İyi bir klinik, mükemmel bir klinik haline gelebilir mi ve eğer gelebilirse, nasıl? Sadece iyi olmak ile yetinmeli miyiz? Hep birlikte iyiden mükemmele yapılan yolculuğun, içsel dinamikleri hakkında fikir sahibi olmaya çalışacağız.

Her kliniğin bir kültürü vardır, bazı kliniklerin disiplini de vardır. Disiplinli insanlara sahip olduğunuzda, hiyerarşiye gereksinim duymazsınız. Disiplinli düşünceye sahip olduğunuzda, bürokrasiye gerek duymazsınız. Disiplinli eyleme sahip olduğunuzda, aşırı kontrole gereksinim duymasınız.

Çoğu zaman disiplin ve despotluk kavramlarını birbiri ile karıştırırız. Disiplin, bir standartlar sistemini öğrenmek, eğitmek ve uygulamaktır. Disiplin, kurallar, düzenlemeler veya ceza değildir. Uyum, itaat veya zorlama değildir. İş disiplini, kliniğin varlığını destekleyen operasyonel görevlerdir. Disiplinler ayrıca işlevler veya uzmanlık alanları olarak da düşünülebilir.

Disiplini kültür ile birleştirebilmek kontrol, baskı, emin olamama gibi negatif etkenleri bertaraf etmek için en etkili çözümdür. Bu iki kavramı birleştirmek hem zaman alan hem de tutarlı olunması gereken uzun bir süreçtir. Bu süreç iyi bir liderlikle söz konusu olabiliyor.

İyi liderler, ego gereksinimlerini kendinden uzaklaştırarak, mükemmel bir klinik yaratmak hedefine kendini kanalize eder. Liderlerin, egosu ya da kişisel çıkarları olmadığı düşünülmesin.

İyi patronluk, iyi liderlik değildir!

Liderler inanılmaz düzeyde hırslıdırlar ancak liderlerin hırsı, öncelikle ve en çok kurum içindir, kendileri için değil. En çok hata yaptığımız yer de tam bu noktada yer alıyor. Konuyu biraz daha açmak gerekirse kendiniz için değil, kliniğiniz için çalışın! Ekibiniz için çalışın! Unutulmamalıdır ki kliniğiniz yükseldikçe sizde yükseleceksiniz. Bireysel markalaşma sizinle beraber yok olacak olan bir sürecin başlangıcıdır. Bir sonraki adıma geçebilmenizin anahtarı da tam bu noktada yer alıyor.

İyiden mükemmele yolculuk tıpkı bir saat gibi birçok çarkın aralıksız biçimde birbirini iterek dönmesi ile yakalanan ivme gibi sürekli olmalıdır. Sürdürülebilirlik tek başına bir başarı kriteri olmasa da çarklardan en önemlileri arasında yer alır. Yeniden yapılanma işini saldırgan bir tavırla uygulayanlar, iyiden mükemmele sıçrama konusunda büyük ihtimalle başarısız olacaklardır. Elde edilenler ne kadar çarpıcı olursa olsun, iyiden mükemmele dönüşüm, çarkın bir kez dönmesiyle başarılamaz. İyi sonuçları sağlayan durum tek bir eylem, büyük bir program, önemli bir yenilik, şanslı bir dönem ya da mucizevi bir an değildir.

İyiden mükemmele klinikler teknolojinin rolünü de fark etmek durumundadırlar. Teknolojiyi masa üzerinde duran pahalı bir laptop ya da son derece pahalı bir cep telefonu zannetmek sığlığın en büyük göstergesidir. Teknolojiden elektronik anlamı çıkaramayız. Teknolojiyi dönüşümün ana ateşleyicisi olarak düşünmeliyiz. Teknoloji, bu geçişi hızlandırabilir ama dönüşümü sağlayamaz. Klinik içi teknolojiyi işleyen sistemler olarak hayal etmeliyiz.

İyi bir izlenim bırakmak için her zaman randevularda dakik olmalıyız. Dakiklik algı olarak güvenilir olmakla eşdeğerdir. Geç kalan biri başkalarının çalışma düzenini, ürünün ve hizmetin kalitesini etkileyebilir. Kalitenin en önemli göstergeleri arasında dakiklik vardır. Havaalanına gittiğinizde uçağın 5 dakika geç kalması ne kadar can sıkıcıysa klinikte beklemekte inanın o kadar can sıkıcıdır. Bekletirseniz kaybedersiniz.

Profesyonel olmak, iş kıyafetleri giymekten daha fazlası demektir. Profesyonellik tavır, tutum ve değerleri içerir. Profesyoneller diğerlerine saygılıdır. Profesyoneller objektiftir. Kararlarını duyguları ile değil aklı ile alanlara profesyonel diyebiliriz. Profesyoneller dürüst, çalışkan biri olma itibarını geliştirmek için çabalarlar. Kliniğin etki alanındaki herkese karşı (hastalar, çalışanlar, tedarikçiler, iş ortakları, komşular…) profesyonel tutum ve davranış sergilemek mükemmellik yolunda etkili adımlardan biri olacaktır.

Acımasız Gerçeklerle Yüzleşin (Ama inancınızı kaybetmeyin!).

Her iyiden mükemmele klinik, Stockdale Paradoksu diye adlandırdığımız bir ilkeyi benimsemelidir. Biraz Stockdale Paradoksundan bahsetmek gerekirse; zorluklara takılmadan sonunda galip çıkacağınıza inancınızı kaybetmeyin. Aynı zamanda ne kadar acı olsalar da beklentiye girmeden hayatın gerçeklerini kabullenin. Beklenti size inancınızı kaybettirir. Sonunda başarılı olacağınıza dair sarsılmaz bir inanç taşıyın ama aynı zamanda, mevcut durumunuzla ilgili en acımasız gerçeklerle de yüzleşme disiplinine sahip olun.

Daha iyisini yapmak ancak ve ancak sizin ellerinizde. Olduğunuz yerde kalırsanız arkanızdan gelenler sizi gelip geçer ve siz sadece el sallarsanız.

Mükemmellik, şartların bir ürünü değil, bilinçli seçimlerin sonucudur.

Tüm bu anlatmaya çalıştıklarım içerisinde kurulacak denge iyiden mükemmel kliniğe geçişte işinizi kolaylaştıracak, hayallerinize de bir adım daha yaklaşmanızı sağlamaya yardım edecektir.

Profesyonel Klinik Yönetimi Danışmanlığı

"Mutlu Klinikler, Mutlu Misafirler"

---

#klinikdanışmanı #sağlık #doktor #klinikdanışmanlığı #klinikyönetimi #estetik #güzellik #kliniktemükemmellik #profesyonelklinikyönetimi